DADANIN HAKİKATİ - 4
Dada Kılavuz
Dada Kılavuz bir antoloji.
Hareketin doğduğu 1913’ten, dağıldığı
1923’e kadar dadacıların yazmış oldukları metinleri derliyor.
Bunlara ek olarak, ileriki yıllarda kaleme
aldıkları anılardan da örneklere yer veriyor.
Kitapta, bu metinlerin önünde, onları
kuşatan ortamları, olayları, ilişkileri, çatışmaları aydınlatan bir Dada
tarihi akıyor.
Dada Kılavuz’un bölümleri, birçok Dada
tarihinde olduğu gibi, kentlere göre ayrılıyor.
Çünkü dadacılar gezginler, her
gittikleri kenti yeni bir atölyeye dönüştürüyorlar.
Ve hareketin barındırdığı onca karmaşa ve
çatışma içinde, eğer estetik ve politik birtakım ortak diller, etkinlikler
aramak gerekirse, bunların izi ancak farklı kentlere göre sürülebilir.
Dada tarihinin eşiklerini onlar oluşturuyor.
Dada için kesin başlangıç ve bitiş
tarihleri saptamak zor; gerekli de değil.
Biz 1930’lara kadar uzanmakla birlikte,
1913-1923 tarihlerini röper aldık.
1913, Dada’yı kuracak olan, Ball,
Huelsenbeck ve Hennings’i Münih’te
buluşturan Revolution (Devrim) dergisinin çıktığı yıl.
1923 ise, Tzara’nın Rus yazar İlya
Zdaneviç’le birlikte Paris’te düzenlediği son suarenin tarihi.
Kitabın başlığına çıkardığımız kentler ise
Dada’nın yolunu çizen, bu hareketin eşiklerini oluşturan dört kentten
ibaret: Münih, Zürih, Berlin, Paris.
Dadacıların kendilerini ifade ettiği
mecralar sınırsızdır: manifesto, bildiri, şiir, şarkı, drama, kolaj, montaj,
resim, heykel, film, fotoğraf, bağırış çağırış, çer çöp...
Devrimci eylemler, siyasi propaganda ve
örgütlenme flânerie, dandyism... hayat, ölüm.
Daha kapsamlı
bir gesamtkunstwerk düşünülemez.
Dada Kılavuz’daki metinler de, resimler de
olabildiğince bu sınırsızlığı gözeterek derlenmiştir.
Bu derleme, müesses tarihlerdeki gibi
ortak bir akıl ve estetik arayışında değildir.
Uyumu, birliği, tutarlılığı değil,
farklılığı, çatışmayı, kavgayı öne çıkarır.
Dada’dan müspet bir estetik türetmeye
yönelmez; onun uzlaşmaz, menfi doğasını gözetir.
Ve en önemlisi, Dada’nın felsefi ve siyasi
köklerini örtmez, her adımda bunların izini sürer.
Bir arkeoloji yaparak, öteki birçok
tarihte rastlanan sapmaları gidermeye çalışır.
Onun için, Kılavuz’u
hazırlarken, erişebildiğimiz kadar çok kaynaktan yararlandık.
Anlatılardan ziyade, alıntılara, yani
özgün metinlere ve artık birçoğu yayından kalkan anılara öncelik verdik.
Başka çalışmalara da yararlı olur
düşüncesiyle, bu kaynakları kitabın sonundaki bibliyografyada sunuyoruz.
Dada Kılavuz’daki malzemenin önemli bir
kısmı, ilkin eskop’ta, Kabare Voltaire’in kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla 2016
Şubat’ında başlayan “Dada’nın 100. Yılı” adlı dizide tefrika
edildi.
Ancak bu kitabın içeriği baştan aşağı yeniden
derlendi; yeni bölümler, örnekler, resimler eklendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder