3 Aralık 2022 Cumartesi

 DADANIN HAKİKATİ - 4

 

Dada Kılavuz

 Dada Kılavuz bir antoloji.

Hareketin doğduğu 1913’ten, dağıldığı 1923’e kadar dadacıların yazmış oldukları metinleri derliyor.

Bunlara ek olarak, ileriki yıllarda kaleme aldıkları anılardan da örneklere yer veriyor.

Kitapta, bu metinlerin önünde, onları kuşatan ortamları, olayları, ilişkileri, çatışmaları aydınlatan bir Dada tarihi akıyor. 

Dada Kılavuz’un bölümleri, birçok Dada tarihinde olduğu gibi, kentlere göre ayrılıyor.

 Çünkü dadacılar gezginler, her gittikleri kenti yeni bir atölyeye dönüştürüyorlar.

Ve hareketin barındırdığı onca karmaşa ve çatışma içinde, eğer estetik ve politik birtakım ortak diller, etkinlikler aramak gerekirse, bunların izi ancak farklı kentlere göre sürülebilir.

Dada tarihinin eşiklerini onlar oluşturuyor.

Dada için kesin başlangıç ve bitiş tarihleri saptamak zor; gerekli de değil.

Biz 1930’lara kadar uzanmakla birlikte, 1913-1923 tarihlerini röper aldık.

1913, Dada’yı kuracak olan, Ball, Huelsenbeck ve Hennings’i  Münih’te buluşturan Revolution (Devrim) dergisinin çıktığı yıl.

1923 ise, Tzara’nın Rus yazar İlya Zdaneviç’le birlikte Paris’te düzenlediği son suarenin tarihi.

Kitabın başlığına çıkardığımız kentler ise Dada’nın yolunu çizen, bu hareketin eşiklerini oluşturan dört kentten ibaret: Münih, Zürih, Berlin, Paris.

Dadacıların kendilerini ifade ettiği mecralar sınırsızdır: manifesto, bildiri, şiir, şarkı, drama, kolaj, montaj, resim, heykel, film, fotoğraf, bağırış çağırış, çer çöp...

Devrimci eylemler, siyasi propaganda ve örgütlenme flânerie, dandyism... hayat, ölüm.

Daha kapsamlı bir gesamtkunstwerk düşünülemez. 

Dada Kılavuz’daki metinler de, resimler de olabildiğince bu sınırsızlığı gözeterek derlenmiştir.

Bu derleme, müesses tarihlerdeki gibi ortak bir akıl ve estetik arayışında değildir.

Uyumu, birliği, tutarlılığı değil, farklılığı, çatışmayı, kavgayı öne çıkarır.

Dada’dan müspet bir estetik türetmeye yönelmez; onun uzlaşmaz, menfi doğasını gözetir.

Ve en önemlisi, Dada’nın felsefi ve siyasi köklerini örtmez, her adımda bunların izini sürer.

Bir arkeoloji yaparak, öteki birçok tarihte rastlanan sapmaları gidermeye çalışır.

Onun için, Kılavuz’u hazırlarken, erişebildiğimiz kadar çok kaynaktan yararlandık.

Anlatılardan ziyade, alıntılara, yani özgün metinlere ve artık birçoğu yayından kalkan anılara öncelik verdik.

Başka çalışmalara da yararlı olur düşüncesiyle, bu kaynakları kitabın sonundaki bibliyografyada sunuyoruz.

Dada Kılavuz’daki malzemenin önemli bir kısmı, ilkin eskop’ta, Kabare Voltaire’in kuruluşunun 100. yıldönümü dolayısıyla 2016 Şubat’ında başlayan “Dada’nın 100. Yılı” adlı dizide tefrika edildi.

Ancak bu kitabın içeriği baştan aşağı yeniden derlendi;  yeni bölümler, örnekler, resimler eklendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  KABARENİN DOĞUŞU   Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren gelişen Alman kabaresi Berlin mitolojisinde özgün ve tanımlanması zor bir rol oy...