3 Aralık 2022 Cumartesi

 SANATTA OYUN FELSEFESİ - 3

 

YÜZYIL VE YAKIN DÜNYA TARİHİ DÖNEMDE ÇOCUK MOTİFİ:

20. yüzyılda oyun, oyuncak, masal, fantazya ve karalamalar başta Sürrealistler olmak üzere birçok sanatçıya esin kaynağı olmuştur.

Bu dönemde: Yeni arayışlar peşinde koşan modern sanatçı “oyun” duygusuna daha yakındır.

 Yaratmış olduğu özgür oyun kavrayışını kendisine çıkış noktası olarak alan akım ve oluşumlardan bazıları ise şöyle sıralanabilir:

 Dada: Dünya Savaşı ertesinde yıkan, her şeyi inkâr eden yapılarının arkasında, yeni ve daha güzel bir oyunun kurulması için oyunbozan rolünü seçmiş olmalarına rağmen oyunun içinde ve oynayarak kendilerini ifade etmişlerdir.

 Sürrealizm: Sürrealist eserler içinde barındırdıkları düş, bilinçaltı, coşku, şaşırtıcılık ve bilmeceyle bir oyunsal alan yaratmaktadırlar.

Bauhaus Okulu: Bauhaus sanat eğitiminin bir oyun atmosferinde gerçekleşmesinin önemine vurgu yapılmış,

Bu anlayışı “oyun partiye, parti esere, eser oyuna dönüşür” sloganıyla eğitim programında uygulamış olduğu belirtilmektedir.

Yirminci yüzyıl kültür ve görsel sanatlar alanında önemli bir yere sahip olan Bauhaus Okulu, yenilikçi eğitim metotlarını benimsemiş, Sanat ve tekniğin birliğini savunmuştur.

 

GÜNCEL VE BAĞIMSIZ BİR SANAT AKIMI OLARAK POP-SÜRREALİZM:

Pop-sürrealizm akımı günümüzde resim, illüstrasyon, heykel, vinil oyuncaklar, seramik ve mekân yerleştirmeleri olarak karşımıza çıkan ve hızla yaygınlaşmakta olan bağımsız akımıdır.

1990’larda akım Amerika’dan sonra Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinde de yer bulmuş ve başta illüstrasyon sanatçıları olmak üzere çok çeşitli disiplinlerde üreten pek çok kişiyi etkisi altına almıştır.

 2000’li yıllarda illüstrasyon, karakter tasarımı ve pop-sürrealist yaklaşımların reklam filmlerinden, animasyona, basılı tasarım işlerinden üç boyutlu yapıtlara kadar her alanda yer aldığı görülebilir.

2000’den sonrası bu sanat hareketinin altın çağı olarak anılmakta ve birçok koleksiyoner ve galeri pop-sürrealist eserleri takip etmekte ve koleksiyonlarında bu eserlere yer vermektedir.

Alternatif sanat akımlarının geleneği: Yaşadığımız dönemde çok sayıda sanatçının Postmodernist söylemin ardından gelen kural tanımazlık ve bağımsızlık kavramlarını benimseyerek Pop-Sürrealizm ve benzeri sanat anlayışlarını ortaya çıkardığı hatta bazı sanatçıların kendi teorilerini yarattığı gözlemlenebilmektedir.

Bu dönem eserleri 90’lı ve 2000’li yıllarda, az sayıda batılı galeride temsil edilirken zamanla istediği saygıyı kazanmış ve günümüzde ünlü müzelerin ve galerilerin koleksiyonlarına dahil olmuşlardır.

Alternatif sanat akımlarının geleneğinden beslenen Pop sürrealist eserler, estetik ve içerik açısından zamanla değişim göstermiş, naif ve işlenmemiş yapısından sıyrılarak, kendisini kurumsallaştıran ve seyircisi ile arasına mesafe koyan güncel sanat anlayışlarına karşı sanat dünyasında yerini belirginleştirmiştir.

Pop-Sürrealist Konu Yönelimleri ve Pop-Sürrealist Sanatçılar: Pop-Sürrealizm Sanat Hareketinin konularını daha çok popüler kültür elemanları, animatik karakterler ve sarkastik (alaycı ve ironik) yaklaşımlar oluşturmaktadır.

Sanatçıların yaşadığı coğrafyaya göre de şekillenen karakter tasarımları, doğa ve insan birlikteliğini, ekolojik, sosyolojik ve kültürel boyutlarda irdeleyen tasarımlar şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Günümüz sanatı içerisinde; Mark Ryden ve Takashi Murakami örnekleri bu akımın önde gelen temsilcileridir.

Aynı zamanda daha genç kuşak sanatçılardan olan James Jean, Audrey Kawasaki, Yosuke Uneo ve Richard J. Oliver gibi isimler de dünya genelinde en iyi tanınan pop-sürrealist sanatçılardan bazılarıdır.

Mark Ryden Örneği:  Pop-Sürrealizm ve bu akımın ardından gelişen sanatsal sürecin en belirgin örneklerinden biri olan İngiliz ressam Mark Ryden, eserlerinde genellikle karanlık temalar, Rönesans dönemi benzeri manzaralar ve Ünlü Hollywood karakterleri kullanmaktadır.

Bu karakterlerin oldukça çocuksu ve sempatik görünüşlerinin altında her zaman tekinsiz bir hal vardır ve görüntülerinin tam tersi konularla uğraşmaktadırlar.

‘Ryden’ın resimleri, modern kiç’in naif yüzeyinden doğaüstü durumları, nostaljiyi ve duygusallığı işaret etmektedir.

Takashi Murakami Örneği: Takashi Murakami sanatının yüksek ve düşük sanat arasında bulanık bir noktada olduğunu söylerken, ürettiği ‘superflat’ (süper yüzey) kavramı ile kendi eserlerini yeni bir sınıfa yerleştirmiş,

Japon geleneksel estetiği ile savaş sonrası Japonya’nın kültürel ve toplumsal değişiminin bir sentezini ifade etmiştir.

Eserlerinde animatik ve yapıbozuma uğramış karakterler kullanan, animasyon, resim ve gibi alanlarda üreten sanatçının oldukça yüksek bir market ve marka değeri bulunmaktadır.

 Sotheby’s müzayedesinde anime karakteri heykeli 13,5 milyon dolara alıcı bulmuştur

Richard J. Oliver : Sanatçı 1975 İngiltere doğumludur.

University of the West of England’da Güzel sanatlar öğrenimi görmüş ve Cardiff Metropolitan University’de master derecesi almıştır.

 Çalışmalarında yarattığı karakterleri peyzaj ile birleştirmekte olduğunu, daha çok evrensel konular üzerinde çalıştığını, etkilendiği ekolojik konuları, insani ve sosyal problemleri modern bir dille ifade ettiğini dile getirmektedir.

 Audrey Kawasaki: 1982 Los Angeles, Kaliforniya doğumlu sanatçı Pratt Institute’de öğrenim görmüştür. 

Ağaç üzerine yağlıboya ve mürekkep çalışmaları ile tanınmaktadır.

Amy Sol: 1981, Güney Kore doğumlu olan sanatçı Las Vegas’ta yaşamaktadır.   

Çalışmalarında manga, folk-art ve vintage tasarımların sentezlendiği görülmektedir.

 Yosuke Uneo: 1977 Japonya doğumlu olan sanatçı biyografisinde ‘karanlıktan ışığa’ temalı ölüm, üzüntü ve negatif enerji konularını işlediği ilk dönem çalışmalarının ardından; Pozitif enerji, aşk ve aydınlık konularına yöneldiğini belirtmektedir. 

Titreşimli ve enerjik renkler kullanmakta olduğunu, sembolizm ve masum görünüşlü karakterler üzerinde çalıştığını, yanı sıra 2011’de yaşanan Japonya depremi ve Tsunami trajedilerinin de sanatında izler bıraktığını dile getirmektedir.

Sonuç olarak; tarihsel bağlamda yapılan bu eser incelemeleri ile pek çok felsefi akıma etki etmiş olan: “çocuk motifi ve sanat” konusunun değerlendirilmesi ve çeşitli karşılaştırmalar yapılması hususunun, hem günümüz sanatındaki yeni sanat oluşumlarına hem de bu oluşumların tarihsel süreçteki analizine katkıda bulunacağı düşünülmüştür.

Özellikle genç kuşak sanatçıların, hem dünya tarihi açısından hem de ülkemiz sanatı açısından güncel sanat karşılaştırmalarını ve gerekli analizini yapabilmeleri ve üretim sahasındaki güncel sanat ortamını değerlendirebilmeleri adına bu eser ve sanatçı incelemeleri yapılmış bulunmaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  KABARENİN DOĞUŞU   Birinci Dünya Savaşı’ndan itibaren gelişen Alman kabaresi Berlin mitolojisinde özgün ve tanımlanması zor bir rol oy...